Bu bir tenezzüh gezisi değildi… Nezaket ziyareti hiç değil… Cumhurbaşkanı , sadece diplomatik ilişkileri geliştirmek için de Irak ’a gitmedi. 26 anlaşmayla sonuçlanan süreç, belli ki uzun bir ön hazırlığın ardından hayata geçirilmiş… Millî İstihbarat Başkanı ’nın, Savunma ve Dışişleri bakanlarımızın daha önceki ziyaretleriyle ilerlenmiş, Enerji Bakanımızın katkılarıyla layıkıyla atılmış adımlarla güçlendirilmiş, medyaya yansımayan görüşmelerle örülmeye devam edilmiş ve bu noktaya taşınmış… Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak görüşmelerini değerlendirirken özel bir parantez de açmak gerekir… Bölge yangın yerine dönmüş, hava sahaları kaynarken büyük projeye verdiği önem neticesinde önce Bağdat’a, ardından da Erbil’e geçmesi çok büyük cesaret ve kararlılık göstergesidir. Çünkü bizce bir liderin en önemli unsurlarından biri vizyonsa diğeri de cesarettir.
Peki, bu yeni İpek Yolu olarak adlandırılan güzergâha en çok karşı çıkacak ülkeler hangileri olabilir?
İran ve ABD…
İki güçlü devletin muhalefetinin siyasi platformda yapılacak konuşmalarla sınırlı kalacağını düşünmek bile son derece abes olabilir. Çıkarlarına karşı olan bu ‘yolu’ engellemek için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır…
‘‘Tevafuk: Birbirine uyma, uygun gelme.”
Türk Dil Kurumu Sözlüğü